Bir kadının gebeliği planlı ise adet tarihini 2-3 gün geçirince, gebelikten şüphelenmeye ve hamilelik belirtilerini araştırmaya başlar. Bir taraftan da bedenlerinde hamilelik belirtilerinin olup olmadığına dikkat kesilirler. Planda olmayan bir gebelik ise, kişi gebeliği kendine çok konduramaz ve hamilelik belirtilerine çok dikkat etmeyebilir. Hamilelik belirtileri birinci haftadan itibaren kendini göstermeye başlayabilir. Gebelikten şüphelenildiğinde en doğru cevap için gebelik testine başvurulmalı veya bir kan testi ile gebeliğin olup olmadığına bakılmalıdır.

Gebelik ile ilgili etraftan anlatılan hikayelere, yazılan makalelere, kitaplara ve yakın çevrenin görüşlerine rağmen aslında her bir gebelik kişiye özeldir. Kişinin yaşına, beslenme şekline, fizyolojisine, geçirmiş olduğu hastalıklara, ilaç kullanımlarına göre hamilelik belirtileri de farklılıklarla kendini gösterir. Hamileliğin pek çok belirtisi olabileceği gibi bazı gebeliklerde bu hamilelik belirtileri ya az görülür ya da gebe tarafından çok anlaşılamayabilir.

Hamilelik Belirtileri Nelerdir?

Gebeliğin başlaması ile birlikte anne adayında hormonel değişimler yaşanmaya başlar. Vücuttaki hormonlar bir yandan gebeliğe uyumlu hale gelirken, diğer yandan anne adayının bedeninde ve ruhsal durumunda dengesizliklere neden olabilir. Hamilelik belirtileri; adet tarihinin gecikmesi, göğüslerde hassasiyet, halsizlik, mide bulantısı, baş dönmesi, kasıklarda ağrı, kokulara karşı hassasiyet, vücut ısısında artış, kanama veya akıntı ile meme başı renginin koyulaşmaya başlaması olarak söylenilebilir.

Adetin gecikmesi

Adetin 3-4 gün gecikmesi her zaman gebeliğe bağlı olmamasına rağmen en çok şüphelenilen hamilelik belirtilerinin başında gelir. Adet kanamaları her ay düzenli olan kadınlarda yaşanan bu tarz değişiklikler gebeliğin önemli ipuçlarındandır.

Meme Hassasiyeti ve Meme Ucunun Renk Değiştirmesi

Belki de en dikkat çeken hamilelik belirtilerindendir göğüslerdeki değişimler. Bir yere değince veya el çarpınca “ay” dedirtecek kadar hassaslaşırlar. Gebeliğin başlamasıyla salgılanan östrojen, prolaktin ve progesteron hormonları memelerde hassaslığa ve ağrılara neden olmaktadır. Aslında memelerde yaşanan bu hassaslaşma durumu kadınlarda tıpkı adet öncesi görülen belirtiler gibi kendini göstermektedir. O nedenle ilk etapta tek başına hamilelik belirtisi olarak düşünülmez. Bu hassasiyetin yanında meme ucu ve etrafındaki halkanın (areola) koyu kahverengiye dönmesi ise hamilelik belirtilerinin ilk evreleri gibi düşünülebilir.

Mide problemleri

Hormonlara bağlı olarak gebeliğin başlarında ve takip eden ilk üç ayı içerisinde bulantı, kusma gibi mide problemleri görülebilir ve bu durum hamilelik belirtisi olarak kendini gösterebilir. Bazı gebelerde görülen mide bulantılarının nedeni progesteron denilen hormonun yiyeceklerin yemek borusundan daha yavaş ilerlemesine neden olması ve sindirme işlemi daha uzun sürmesine bağlı gelişmesi kaynaklıdır. Hatta bazı gebelerde bulantılar o kadar sık yaşanır ki gebeliğin birinci trimester denilen ilk üç ayında kilo kayıplarının yaşanmasına neden olur.

Sık idrara çıkma

Hamilelik belirtisi olarak bilinen sık idrara çıkma, gebeliğin ilk aylarında hormonel değişikliklere bağlı böbreklerde kan akışının daha hızlı olmasına ve idrar kesesinin daha çabuk dolmasına neden olur. Sık idrara çıkma her ne kadar gebeliğin ilk aylarında hamilelik belirtisi olarak görülse de gebeliğin ilerleyen ikinci ve üçüncü trimester dönemlerinde de rahmin büyümesine bağlı olarak idrar kesesine baskı yapması nedeniyle sık sık yaşanır.

Bulantı ve kusma

Adetin gecikmesinin ardından kişilerin hamilelik belirtisine en çok yordukları şeylerdendir bulantı ve kusma halleri. Gebeliğin erken döneminde görülen bulantı ve kusmalara hormonel değişiklikler neden olur. Bu hormon değişikliklerine bağlı rahim kaslarında yaşanan gerginlik buna karşılık mide kaslarında yaşanan gevşemeler nedeniyle bazı gebelerde bulantı ve kusmalar görülebilir. Bulantı veya kusmalar genellikle sabah saatlerinde yaşandığı için gebelikte “sabah bulantıları” olarak adlandırılır.

Gebelik kanamaları

Gebelik kanamaları, döllenme süresinden yaklaşık on gün sonra görülen kanamalara denir. Hamilelik belirtisi olarak yaşanan gebelik kanamalarının nedeni embriyonun rahime yerleşmeye başlamasıdır. Her ay düzenli yaşanan adet kanaması başlamadı ise adetle karıştırılabilir. Aslında bu kanamalar adet kanamasından şöyle ayırt edilebilir. Bu kanamalar daha hafif görünen kanamalardır ve adetteki gibi kırmızı değil biraz daha pembemsidir.

Hamilelik belirtisi halsizlik ve uyku hali

Gebeliğin başlaması ile birlikte tüm anne adaylarının vücutları kendini gebeliğe ve bebeğe hazırlamaya başlar. Bu hazırlıklar sırasında gebelerde aşırı yorgunluk, bitkinlik, kolunu dahi kıpırdatamama, uygu hali gibi hamilelik belirtileri görülür. Bu belirtiler özellikle gebeliğin birinci trimester denilen ilk aylarında yaşanır. Gebe o kadar etkilenir ki kimi zaman bu durum günlük yaşantısını etkiler boyutlara ulaşabilir.

Vücut sıcaklığının yükselmesi

Normal vücut ısısı 36.5 derecedir. Gebeliğin başlaması ile birlikte genellikle vücut ısısı 37° – 37.50 derecelerinde seyreder. Vücut ısısında yaşanan bu yükselme kişide hastalığa bağlı bir durumdan kaynaklı değilse hamilelik belirtisi olarak düşünülebilir.

Kokulara karşı hassasiyet

Hamilelik belirtileri arasında ilk sıralarda yer alan koku hassasiyetleri, gebelik öncesi herhangi bir rahatsızlık vermeyen yiyeceklere, parfümlere ve diğer kokulara karşı gösterilen tepkilerdir. Bu hassasiyetler mide bulantılarına ve gebelerin içlerinin kalkmasına neden olur. O nedenle koku konusunda yeni başlayan hassasiyetler kişiler tarafından gebeliğe yorulabilir.

Karın şişkinliği, kasık ağrıları

Gebelikte karın içerisinde yaşanan şişme ve ödem hissi tıpkı adet öncesi belirtileri çağrıştırır. Aynı zamanda kasık ağrıları da görülebilir. Tüm bu belirtilere rağmen gebelikle ilgili hemen olumlu bir fikre kapılmamalı, bir iki gün beklenmeli, bu belirtilerin yanı sıra adetin gecikmesi veya farklı durumlar hissedildiğinde hamilelik belirtilerinden şüphelenilmelidir.